Okul Öncesi Eğitiminin Önemi
Okulöncesi eğitim, insan gelişiminin en hızlı ve en duyarlı dönemini oluşturur. Yaşamın ilk yıllarında alınan eğitimin ve geçirilen deneyimlerin, ileri yaşlardaki öğrenme yeteneği ve gelecekteki başarı üzerinde de önemli etkileri vardır. Okulöncesi dönem alarak adlandırılan 0-6 yaş dönemi, çocuğun öğrenmesinin en yoğun olduğu, temel alışkanlıklarının, zihinsel yeteneklerinin en hızlı geliştiği ve biçimlendiği dönemdir.
İnsan yaşamında böylesine önemli bir yeri olan bu yılların en yi biçimde değerlendirilmesi, nitelikli bir okulöncesi eğitimle gerçekleşebilir. Bu nedenle, okulöncesi eğitimin niteliğini artırmak, en etkili biçimde düzenlemek ve tüm yaş grubuna hizmet edecek biçimde yaygınlaştırmak çok önemlidir.
Okulöncesi eğitim, özellikle, 20. yüzyılın son çeyreğinde hemen her ülkede giderek daha fazla önem kazanmıştır. Pek çok ülkede değişik okulöncesi eğitim modelleri denenmiş, ulusal ve uluslararası kuruluşların desteği ile çeşitli projeler gerçekleştirilmiştir. Ülkemiz ve diğer ülkeler dikkate alındığında, okulöncesi eğitim her geçen gün daha da yaygınlaşmaktadır.
Okulöncesi Eğitim Nedir?
Okulöncesi eğitim; 0-72 ay grubundaki çocukların gelişim düzeylerine ve bireysel özelliklerine uygun, zengin ve uyarıcı çevre olanakları sağlayan; onların bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yönlerden gelişimlerini destekleyen; toplumun kültürel değerleri doğrultusunda en iyi biçimde yönlendiren ve onları ilköğretime hazırlayan; temel eğitim bütünlüğü içinde yer alan eğitimdir.
Okulöncesi Eğitime Öğretmen Yetiştirme
Okulöncesi eğitime verilen çok yönlü görevler, okulöncesi eğitime öğretmen yetiştirmeyi de o denli çok yönlü ve önemli bir uğraş durumuna getirmektedir. Okulöncesi eğitimde görevli bir öğretmen, çok çeşitli bilgi ve becerileri öğrencilerine kazandıracak bilgi ve deneyimi elde edecek özellikte yetişmiş olmalıdır. Okulöncesi eğitim hizmetlerinin gerçekleştirilmesinde fiziksel ortam, araç-gereç ve program ne denli yeterli olursa olsun, okulöncesi eğitim hizmetlerinden beklenen yararın sağlanması, bu programları uygulayacak öğretmenlerin gerek nicelik gerekse nitelik yönünden yeterli olmalarına bağlıdır. Öğretmenin niteliği, okulöncesi eğitimin niteliğinin geliştirilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır.
Bugün okulöncesi eğitim öğretmenleri üniversitelerin eğitim fakültelerinde yetiştirilmektedir. Türkiye'de hedeflenen okullaşma oranını sağlayacak okulöncesi öğretmeni sayısı yeterli değildir. Hedefler doğrultusunda gereksinim duyulan öğretmenlerin örgün yüksek öğretim programlarıyla kısa sürede karşılanmasına da olanak bulunmamaktadır. Ülke gerçekleri göz önüne alındığında, nitelikten ödün vermeden istenilen sayıda ve en kısa sürede okulöncesi öğretmeni yetiştirebilmek için en rasyonel çözüm uzaktan öğretim sistemi ile öğretmen yetiştirmektir. Bu kapsamda 2000-2001 öğretim yılından itibaren Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak yürütülen program çerçevesinde, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi de okulöncesi eğitime öğretmen yetiştirmeye başlamıştır. |